Kinoa bitkisi, tahıl olmayan fakat tahıl gibi kullanılan bir bitkidir. Anavatanı Güney Amerika'daki And Dağları'dır. Kinoa, tadı ve görünümü bakımından tahıla benzeyen, ıspanakgiller familyasına ait bir tür otsu bitkidir. Bu bitki 1-2 metreye kadar uzayabilen uzun ömürlü bir bitkidir. Besleyici ve etli yaprakları vardır. Salkım salkım çiçekler açar ve bu çiçekler zengin besin değeri olan küçük tohumlara dönüşürler. Yenilen kısmı da kurutulmuş bu küçük tohumlardır. Dünyadaki olası bir tahıl sıkıntısında su ve gübre problemi olmayan, pirinçten daha çok protein içeren ve her türlü toprağa uyum sağlayabilen kinoa, alternatif ürün olarak tüketilmektedir. Kinoa, her yaş grubundan insana uygun bir besindir.

Kinoa, tüm temel aminoasitleri ve yüksek oranda protein içerir. Bu nedenle kinoa, süper besin olarak adlandırılmaktadır. Vücudumuzda kullanılan 20 aminoasit vardır ve bunlardan dokuzunu vücudumuz üretemez. Bu üretilmeyen aminoasitleri mutlaka dışarıdan yoğurt, süt, et gibi hayvansal ürünlerle alınması gerekir. Kinoa, bu temel aminoasitleri içermektedir. Filizlendirilmiş kinoanın etten daha yüksek protein emilim gücü vardır. Kinoanın lif, vitamin ve mineral içeriği çok yüksektir. A, B, C, D ve K vitaminlerini içeren kinoada kolesterol bulunmamaktadır. Bunların yanında demir, çinko, kalsiyum, fosfor ve magnezyum içermektedir.

Kinoada bulunan demir, kansızlığa iyi gelmektedir. Bol miktardaki lif ise kabızlığa iyi gelir. İçeriğindeki kalsiyum, kemikleri ve dişleri güçlendirir. Aynı zamanda içerdiği süperoksit dismutaz enzimi, cildi yıpranmaya karşı korur ve yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır. Kinoa, doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin hücreleri hırpalamasını engelleyerek kanser hastalığını da önler. Ayrıca içeriğinde bulunan lignin, birçok kanser türüne karşı koruyucu etki gösterir ve kalbi güçlendirir. Kuersetin maddesi de antioksidandır ve ayrıca bahar alerjilerine karşı destek sağlar. Diyabete, yüksek tansiyona, adet sancısına ve magnezyum eksikliğine de iyi gelen kinoa, neredeyse her derde devadır. Kinoanın yağ oranı düşük olmasından dolayı kilo aldırmayan ve kolay hazmedilen bir özelliği vardır.

Kinoanın kendisine özgü bir aroması vardır. Lezzetli ve hafif olan kinoa, pirincin ve bulgurun kullanıldığı tüm yemeklerde kullanılabilir. Garnitür olarak yemeklere ilave edilebilir. Haşlandıktan sonra salatalara eklenebilir. Ayrıca dolmalarda, pilavlarda, et ve tavuk gibi yemeklerde, ekmek, kek ve kurabiyelerde de kullanılabilir.

Kinoa, glütensiz bir besin olduğu için çölyak hastaları ve glüten intoleransı olan kişiler tarafından güvenle tüketilebilir. Antiinflamatuar özelliklere sahip olan kinoa, vücuttaki iltihapları azaltmada yardımcı olabilir. Ayrıca, kinoanın düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerini dengede tutma özelliği bulunmaktadır, bu nedenle diyabet hastaları için de uygun bir besin kaynağıdır. Yüksek lif içeriği sayesinde, sindirim sistemini düzenler ve uzun süre tokluk hissi sağlar.

Özetle, kinoa bitkisi besleyici ve sağlıklı bir gıda kaynağıdır. Zengin besin içeriği, çeşitli sağlık faydaları ve çok yönlü kullanım alanları ile her yaştan insan için uygun bir besindir.